Uyandığında saat 14 dü gösteriyordu..pencereyi açtı ve bir başka baktı dünyaya..dışardaki havadan derin bir nefes çekti aama dünya bugün çok başkaa kokuyordu çünkü bugün yıkılışının dokuzuncu yıl dönümüydü...aradan tam 9 yıl geçmesine rağmen onu tek birgün bile unutmamıştı..bu zaman içinde azda olsa birkaç kez görüştüler.. artık başını çok uzaklara gitmişti,şimdi onu uzak pencerelerden hayal ediyordu...pencereyi kapattı,titreyen elleriyle sigarayasına uzandı,bir sigara yaktı,ssigaradan derin birr nefes aldı ve duvara döndü ve şöyle konuşmaya başladı:bak derin yaram,sızlayan her yanım:seni aldılar elimden kıydılar ikimizede..senden baaşka kimsem yoktu bak hala kimsesizim..unutamadım! seni tek birgün bile unutmadım!bak ben hala sensiz ve çaresizim..gelinlik içinde gittiğin ilk gün gibi acı çekiyorum..biliyorum gelmeyeceksin ama ben seni hala bekliyorum..seni tek birgün bile unutmadım..diye konuştu ve duvra doğru yürüdü ve sevdiğinin fotuğrafını öptü,sonra elleriyle dokundu ve ağlamaya başladı,indi gözlerinden kuru gözyaşları...gözyaşlarıda onun gibi yorgundu........Giyindi ve evden çıktı... işe gitmeliydi zaten işe geç kalmıştı..gece ikide işten çıktı bitkin birşekilde eve doğru geliyordu..tam evin önüne varmıştı telefonu çaldı...tanımadığı bir numaraydı..bir an şaşırdı ve heyecenlanmaaya başlamıştı..telefonu açtı kulaklarına dayadı ama konuşmadı karşı tarafta konuşmuyordu...biraz öğle ikisi suskun kaldılar ve birlikte alo dediler...karşı tarafın sesini duydduktan sonra şaşırıpkalmıştı heyecandan dilini yutmuş gibiydi ikiside...iki damla gözyaşı indi usulca yanaklarından aşağıya...ama hemen toparladı kendini...onunla acımasız konuşmalıydı..kendini ona unutturmalıydı...ne var ne istiyorsun? seni unuttum,artık beni arama çnkü ben artık başkasını seviyorum..seni artık sevmiyorum tamam mı..bir daha beni arama dedi...bu sözleri söylerken içi paramparça olmuştu ama mecburdu..çünkü onun mutluluğu ve çocuğu için yapmalıydı onu böyle bu acı içinde görmeye dayanamıyordu....kız hüngür hüngür ağlıyordu ve kız şöyle dedi ona:hiçbir nefesimi sensiz almadım çünkü aldığım sensiz aldığım her nefes beni boğuyor...bu sen değilsin!sen bu kadar acımasız olamazsın!dedi kız...unuttum unuttum dedi kıza..içinden kıza:ya ben seni ne kadar sevdim biliyor musun demeyi o kadar çok istediki ama yapamadı..... kız ağlıyordu:sevdiğine ağlıyordu,sevdiğinin çektiği acılarına,sevdiğinin kisesizliğine,bu hayatta yanlız oluşuna,sevdiğine hasret kalışına ağlıyordu..Ağlıyordu!çünkü onsuz yaşayamıyordu...... Erkeğin onu unutmasına dayanamadı son sözü bu oldu:Alarsmaladık son nefesim! Alarsmaladık ömrümün son durağı!Alarsmaladık!dedi.....Ve kız telefonu kapattı......telefon kapandıktan sonra;gözyaşları sonbahar yağmuru gibi dökülmeye başladı...!Bitmiş bir haldeydi...binanın kapısını açmakta bile zorlanıyordu..eve girdi kızın fotoğrafının karşısına geçip ağlamaya başladı...artık ev onu boğuyordu..duvarlar üstüne geliyordu..içini parçalayan bir korku sarmıştı tüm yüreğini...dayanamadı dışarı çıktı..dışarda yağmur yağıyordu...sahile indi,çaresizce bir bankta oturdu..ve sessiz sessiz ağlamaya başladı...içindeki sıkıntıdan,havanın soğuğunu ve iliklerine kadar ıslandığını hissedemiyordu.............. Eve döndüğünde saat sabahın altısı olmuştu..elbiselerini değiştirdi...dışarıya giderken yanına almayı unuttuğu telefonunu masanın üstünden aldı..telefonda yirmi cevapsız arama ve birde mesaj vaardı..sevdiği aramıştı ve mesajda şunlar yazılıydı:::Gecenin sessizliği şahidimdir..Seni her anımla sevdim...O kadar sevdimki yüreğim artık bu sevgiyi taşıyamıyor...Sadece bunu bil sızlayan yaraam...Seni tanıdıktan ssonra aldığım ilk nefesten son nefesime kadaar sevdim...Elveda sevgilim!...Elveda herşeyim!.......Çok korkmuştu..elleri telefonu tutamayacak kadar güçsüzleşmişti ve titriyordu...hemeen aradı onu... Alo kiminle görüşüyorum dedi... ben kardeşiyim dedi...ablam öldü!öldü!dedi....ablam sabaha karşı intihar etti dedi karşı taraf........bir anda yıkılmıştı artık nefes bile alamıyordu..vücudu ağırlaştı..telefon eelinden düştü..dizlerinin üstüne çöktü..yüreğine kocaman kılıç saplanmış gibi yüreği sızlıyordu........... Gözlerini açtığında bir hastene odasındaydı,daha kendine gelmemişti az sonra bir hemşire içeri girdi...hemşire:sonunda uyandınız.. geçmiş olsun...ne kadardır yatıyorum hemşire hanım dedi...hemşire:bir hafta kadar oldu dedi...hemen o geceyi hatırladı..ağlamaya başladı..bağırarak yataktan fırladı..ve odada ne varsa dağıtmaya başladı..artık sinir krizi geçirmişti..hastane görevlileri geldi kollarını bağlayıp götürdüler..görevlilerin kolları arsında beni mezarına götürün ne olur diye bağırıyordu...gözyaşlarıyla karışmış feryadını duyan herkes ağlamamak için kendini zor tutuyordu...................O artık hepten yanlızdı ve yıkılmış bir durumdaydı.. o biricik sevdiğide yoktu artık..ne olur yalvarıyorum bıralkın mezarına gideyim...ne olur